Blog ve Directory

Bugün için populer uygulamaların başında gelen bloglar genellikle içerik olarak zengin bilgi bankalarıdır. Türkçe adı üstünde günlük denilen blog uygulamaları, kişi veya şirketlerin web sitelerini oluşturmalarına, notlar almalarına, düşünce, görüş, yorum ve tanıtımlarının yapılmasında en yararlı web araçlarıdır. Ancak rss kaynakları hariç tutulursa bu blogların internette tanıtılması da ayrı bir sorun ve aynı şekilde zorunluluktur.

Directory'ler yani dizinler genel olarak siteleri kategoriler altında yayınlayan kataloglar veya listeler olarak tanımlanabilir. Bu directoryler genel olabildiği gibi niche denilen belirli ihtisas konularındaki sitelerin listelendiği dizinler şeklinde de olabilir.

Directory scriptleri genellikle site yapımcısının bilgisinin minimum, siteye eklenen linklerin içeriğin belirlediği içeriğe sahip kataloglardır. Bu açıdan bakıldığında herhangi bir içeriksel katkı sağlamadığı düşünülen dizinlerin çok büyük katkıları da vardır.

Bloglar kadar içerik ve bilgi yüklü olmadığı düşünülse de directory uygulamaları web sitelerinin tanıtımında, arama motorlarının bu site ve blogları rahatça tespit edip indekslemelerinde (taramasında) çok büyük rolleri üstlenirler.

Bu nedenle ne bloglar ve ne de directory'ler bugün için vazgeçilmez webmaster araçlarıdır.

Şöyle düşünmeliyiz; nasıl ki bir üretici firma kendi ürününü markete pazarlattırıyorsa, bu hem daha ekonomik hem de maliyet açısından ek maliyete ihtiyaç duyulmamasına neden oluyorsa, blogları üretici, directory uygulamalarını da market olarak düşünebilirsiniz.

Bazı bloglara örnekler: www.webdeweb.net www.kanunlari.com www.hukukcular.org vs.
Bazı directory örnekleri: www.blogson.org www.firmalari.biz www.siteleri.us www.aletler.info gibi...

Devamını oku!...

Mahkeme Kararı ile kapatılan siteler

Bildiğiniz üzere bazı siteler içeriklerindeki Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına aykırılıktan dolayı mahkeme kararıyla erişime engellenmektedirler.



Aslında TC Kanunlarımızdaki bu uygulamanın benzeri tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi, google gibi arama motoru sektörü de belirli içerikteki siteleri, taramamakta, indekslerinden çıkarmaktadır.



Özellikle kanunularımıza göre de suç olan, çocuk pornosu, intihara teşvik, uyuşturucu ticareti ve telif haklarını ihlal eden içeren içerikler gerek arama motorları ve gerekse ülke kanunlarınca men edilmiştir. Şu sıralarda özellikle müzik eserleri yayımcısı ve dağıtımcılarının ekonomik güçleri fevkalade iyi olduğundan, müzik sektörü bu tip bilişim suçlarına kaynak, zaman ve emek harcayabilmektedir. MÜYAP bu tip telif hakkı ihlallerini önelemek için hukuk ofisini yaratmış, tabiri caizse avukatlar ordusu ile derneğin ve kendine bağlı sanatçı üyelerin haklarını savunmaktadır.



Genellikle bir dedektif gibi de çalışan hukuk departmanındaki avukatlar, telif haklarını ihlal eden siteleri tespit etmekte, önce e-mail yolu ile ihtarda bulunmakta, özellikle bu ihtara yazdıkları 3 günlük çok kısa bir süre zarfında ihlale son verilmediği takdirde, web sitelerinin yayının durdurulması için yasal haklarını kullanacaklarını, savcılık kanalıyla suç duyurusunda bulunacaklarını, sitenin yayınına ulaşımın telekomca engellenmesi için mahkeme kararı çıkaracaklarını ve açılacak kamu davası sonucunda mahkeme tarafından cezalandırılılabileceğinizi ihtar ve ihbar ederler.



Öncelikle gerek ICANN ve gerekse yeni Bilişim Suçları mevzuatı gereğinde, alan adı sahibinin kimlik ve adres bilgileri (doğal olarak e-mail adresi de) doğru beyan edilmeli. Müyap bu aşamada eğer whois bilgilerindeki domain sorumlusuna/sorumlularına bildirimde bulunuyorsa bu yasaldır. Ancak verilen 3 günlük süre çok kısa olduğu gibi e-postanın alıcıya (web sitesi sahibine) ulaşıp, ulaşmadığı doğrulanmamaktadır. Oysa seyahat, hastalık, askerlik gibi nedenlerle, Müyap tarafından kendilerine gönderilen e-maili okuyamayacak durumda olanlar hakkında savunması dahi alınmadan işlem yapılmakta ve belki de çoğu site sırf bu nedenle mahkeme tarafından, telekoma talimat yazılarak engellenmektedir. (Ceza mahkemesinin verdiği bu karar bir tedbir kararıdır).

Bu nedenle öncelikle ihtarda bulunanın haklı (muhik) bir süre vermesi (3 gün çok kısa) ve ondan da önemlisi e-mail ile yetinilmemesi, gönderilen e-mailde muhakkak olarak "okundu bilgisi" istenilmesi, şayet okundu bilgisi gelmediyse, domain whois bilgilerindeki adrese NOTER kanalıyla ihtarname çekilmesi gerekmektedir.



Zira hukukta direngen duruma (temerrüt) düşürmek için öncelikli olarak irade beyanının karşı tarafça öğrenilmesi (kanımca e-posta+NOTER), verilen makul süreye rağmen suçta israr etmesi, suçtan kendi ihtiyarı ile vazgeçmemesi halinde, sanık ve suç unsuru site hakkındaki Savcılık şikayeti sonunda siteler mahkemece kapatılabilmelidir. Durumdan haberi olmayan webmasterları ve bilinçsizce yapılan işleri kovuşturmak yerine önce onlara gerçek uyarılar ulaştırılmalı, uymayanlar için de TC kanunları gereğince tüm müeyyideler uygulanmalıdır.

Devamını oku!...